31 Ocak 2012 Salı

Evmanya








ÜRÜN BİLGİSİ:

Uygulaması çok kolay olan duvar stickerlarımızla sadece birkaç dakika içinde tüm yaşam alanlarınızda harikalar yaratabilirsiniz.
Duvar stickerlarımızın uygulama alanı sınırsızdır. Duvar, kapı,cam, plastik yüzeyler, yemek odanız,yatak odanız, bebeğinizin odası, buzdolabınızı vb. hayal gücünüzün sınırlarını zorlayabilecek tüm mekanlarda ufak bir dokunuşlayaşamınıza renk katabilirsiniz.
Esnek ve kaliteli olan duvar stickerlarımız vinyl adında özel bir malzemeden üretilmiştir.
Duvar stickerlarımız neme ve suya dayanaklıdır.
Duvar stickerlarımızın en önemli özelliklerinden biri de uygulama için hiçbir ekstra yapıştırıcı malzeme ve kimyasala, karmaşık aletlere gerek duymamanızdır.Bir makas ve bir bez ile kolayca hiç yorulmadan uygulayabilirsiniz.
Uygulama yapılacak yüzeyin temiz, tozdan arındırılmış, içinde yağ, mum ve silikon içermemesi gerekmektedir.
Duvar sticker genel olarak daima 10 derece üstündeki hava şartlarında uygulanmalıdır.
Yeni boyanmış duvarlarda uygulama yapılması için 10-15 gün beklenmesi tavsiye edilir.
Boyasız ve sert zeminlerde (Ahşap dolap, masa, ayna, fayans, vb.) yapıştırmayı sorunsuzca yüzeyden kaldırabilirsiniz. Ancak su bazlı plastik boyalı zeminlerde kaldırma işleminin çok dikkatli ve ısıtarak yapılması önerilmektedir.
Ürünlerimiz kuru veya hafif nemli bezle nazikçe silinebilmektedir. Her türlü kimyasal, leke çıkartıcılar, temizlik malzemeleri ürünün renklerini bozabilir. Lütfen temizlik talimatlarına uyunuz.
Ürünlerimiz , kolay uygulayabilmeniz için tek parçada üretilmekte olup parçalı desenlerimiz ,zevkiniz doğrultusunda istediğiniz kombinasyonu yaratabilmeniz amacıyla sıkıştırılmış şekilde paketlenmektedir.
Ürünümüz özel kutusunda ,uygulama kılavuzu ile birlikte güvenli bir şekilde kargolanacaktır.
Renkler malzemenin kendi rengidir.Ürünlerimiz rengini malzemeden alır, baskı değildir. Bu yüzden pürüzsüz ve tramsızdır. Görselle arasında ufak ton farklılıkları olabilir.



%100 Müşteri Memnuniyeti
Evmanya.com'dan aldığınız ürünleri teslimat tarihinden itibaren 7 iş günü içerisinde, Evmanya.com ödemeli olarak iade edebilirsiniz.

30 Ocak 2012 Pazartesi

Yenileme-2

Geçen salı öğle tatilinde salı pazarına gittim. mesaiye de gecikmemek için hızlıca tezgahlara göz atarken (etikete dikkat...ZARA BASIC) bu mor renkli trikoya gözüm takıldı hele fiyatını duyunca (2,5 TL)hemen kaptım tezgahta askıda morun her tonu vardı. diğer renklerden de olsaydı alacaktım. Yumuşacık dokusu var.Eve gelince hareket kazandırayım dedim ve ütü ile yapışan taşları yerleştirip buharsız ütüleyerek sabitledim. 



29 Ocak 2012 Pazar

Mangal sefası ve cefası...

Mangal :

Bu aktivite esnasında, bir erkeğin gerçek mutfak hünerine
tanıklık ederiz. Bir erkek, mangal başına geçmek için gönüllü
olduğunda, aşağıda detaylandırılan bir seri olay yaşanır:


ERKEK
1. Erkek mangalı ve mangal kömürünü çıkartır.

KADIN
2. Kadın ızgarayı temizler.
3. Kadın bakkala gider.
4. Kadın kasaba gider.
5. Kadın fırına gider.
6. Kadın salatayı ve sebzeleri hazırlar.
7. Kadın pişirilecek etleri hazırlar.
8. Kadın, etleri bir tepsi üzerine, gerekli malzemeler, baharatlar, vs ile dizer.
9. Kadın temiz ızgarayı ve hazırladığı tepsiyi, mangalın başında elinde birasıyla dikilen adama getirir.  

10. Adam etleri ızgaranın üzerine yerleştirir.

11. Kadın içeri geçip, masayı hazırlar.
12. Kadın sebzelerin pişmesini kontrol eder.
13. Kadın tatlıyı hazırlar.
14. Kadın tekrar dışarı çıkar ve kocasına etin yanmakta olduğunu haber verir.

15. Adam çok pişmiş eti ızgaradan alır ve kadına verir.

16. Kadın tabakları çıkartır, masaya dizer.

17. Adam içkileri doldurur.

18. Kadın masayı toplar, kahve hazırlamaya gider.
19. Kadın kahve ve tatlı ikram eder.
20. Yemekten sonra, kadın masayı toplar.
21. Kadın gider bulaşıkları yıkar, mutfağı toparlar.

22. Adam mangalı olduğu yerde bırakır, çünkü içinde hala yanan kömürler vardır.
23. Adam karısına bugün mutfak işi yapmamaktan dolayı mutlu olup olmadığını sorar.
24. Karısının şaşkın bakışları karşısında, kadınları mutlu etmenin imkansız olduğu kararına varır.

 

28 Ocak 2012 Cumartesi

Yenileme-1

Çekmecemde duran  nar çiçeği düz, bisiklet yaka penye body çok sade geldi.
Nette gezerken karşılaştığım t-shirt modelini uygulamaya karar verdim.
Siyah mat kumaş boyası ve çeşitli kalem kapaklarıyla kolye resmi çizdim yakasına.
Kalem arkalarını boyaya batırıp yaka kısmına bastırdım. altına geçmesin diye araya karton koydum. kuruduktan sonra da ütü ile yapışan taşlardan serptim araya. Büyük yuvarlakları da oje kapağı ile yaptım...
Sizce nasıl olmuş? İş yerimdeki arkadaşlarım çok beğendiler. Hatta 2 sipariş bile aldım...



26 Ocak 2012 Perşembe

SON SÖZ

Hastaneden bir hocamın facebook aracılığıyla yayınladığı bir şiiri sizinle paylaşmak iştedim... Ben çok beğendim umarım siz de beğenirsiniz..


Boğazından lıkır lıkır geçen
Şu suyun kıymetini bil
Nedir ki bu mavilik deme
Pencereden görebildiğin kadar
Göğün kıymetini bil
Kıymetini bil çiçek açmış bademin
Güneşli odanın çamurlu sokağın
Beyazın siyahın yeşilin
Pembenin kıymetini bil
Dirilik öyle bir şey yürekte
Sevinçle çırpınır
Kavak yelleri eser insanın başında
İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır
Halk için girişilen savaşta
O korkulu sevincin
Öfkenin kıymetini bil
Bil ki bu
Budur işte
Güneş yalnız dirileri ısıtır
Güneşin kıymetini bil.”
 
Oktay Rıfat Horozcu

25 Ocak 2012 Çarşamba

SUDAN VAZGEÇMEYİN

SUDAN VAZGEÇMEYİN...

Susuzluğun,
gündüz yorgunluğunun tetikçisi olduğunu
Bir bardak suyun, diyet yapanların  gece yarısı açlığını
%100 giderdiğini
Vücut suyunun %2 azalmasının kısa süreli hafıza kaybı veya
konsantrasyon zorluğunu tetiklediğini,
Günde 8-10  bardak su  içmenin, sırt ve kas ağrılarını azalttığını,
Günde 5 bardak su içmenin kolon kanseri riskini %45,
meme kanseri riskini %79, kan kanseri riskini %50 azalttığını,
biliyor musunuz?

Bunların hepsi doğru olduğuna göre, hergün yeteri kadar
su içiyor musunuz?

SANMIYORUM ONUN YERİNE BİZLER :

Dikkatle okunmasını tavsiye ediyorum.
Büyük olasılıkla az sonra okuyacağınız birçok şeyi siz daha
önceden biliyordunuz (!)
Ya da bilmeyenler “hadi canım saçma" diyeceklerdir.
Eğer öyle olduğunu düşünüyorsanız, burada
anlatılanlara inanmadıysanız denemesi bir cola parasıdır.
Yani bir kutu Coca Cola veya Pepsi veya Cola Turka yeterli :)
Gelelim bunlarla ne gibi pratik işler
yapabileceğinize;

TUVALETİ TEMİZLEMEK İÇİN:Bir kutu kolayı klozetin içine dökünüz. Bir saat kadar bekleyiniz ve
sifonu çekiniz. Koladaki sitrik asit hela taşındaki lekeleri yok edecektir.
CROM TAMPONLARDAKI PAS LEKELERINI YOK ETMEK İÇİN :Arabanın tamponunu Coca Cola''ya batırılmış bir sigara paketinin
içindeki alüminyum folyosuyla iyice ovunuz. Tertemiz olacaktır.

AKÜ KUTUP BAŞLARINDA ÇAPAĞI TEMİZLEMEK İÇİN :
Bir kutu kolayı kutup başlarına dökün ve bütün çapak yok olsun.

PASLANMIŞ BİR CiVATAYI SÖKMEK İÇİN :

Coca-Colaya batırılmış bir bezi bir kaç dakika paslı cıvataya uygulayınız.
Bir kaç dakika sonra rahatlıkla dönecek ve çıkacaktır.
ELBİSENİZDEKİ YAĞ LEKESİNİ ÇIKARMAK İÇİN :Bir kutu kolayı lekeli giyeceklerin üstüne boşaltın,Deterjanı ekleyin ve
her zaman yıkadığınız gibi yıkayın. Coca-cola yağ lekelerinin yok
olmasına yardım edecektir.

Ayrıca araba ön camlarındaki her türlü kuş
pisliği yapışan sinekler veya ağaçlardan dökülen toz,polen, yapışkan
 maddelerin çıkarılması en iyi madde COCA COLA + PEPSI + COLA
TURKA''dır
Peki nedir bu Cola''nin bu kadar etkileyici temizliklerde bile
kullanılabilmesinin sebebi? Coca-Cola ve Pepsi''nin ortalama
pH değeri 3.4 tur. Bu asidi de dişleri ve kemikleri eritmek için yeterlidir.
Temizliklerde bu kadar etkili olmasının sebebi
budur. Aslına bakarsanız Cola ile dünyada kimsenin tavsiye edemeyeceği KARBONDİOKSİT içiyoruz. Hani şu dışarı atmak için devamlı nefes
alıp verdiğimiz, atmak için uğraştığımız

KARBONDİOKSİT...!
2001 yılında Delhi Üniversitesinde "kim daha fazla Coca-Cola içecek“
diye bir yarışma yapıldığında, sekiz litre Coca-Cola içerek kazanan ve
10 dakika içerisinde herkesin gözü önünde ölen kişinin haberini
duymuşsunuzdur  Neden öldü? Çünkü çok fazla karbondioksit almıştı
ve kanında yeterli oksijen yoktu.

Başka bir örnek: Kırılmış dişinizi bir şişe Coca Cola''nin içine koyun
ve 10 gün sonra bakın... Diş 10 günde büyük oranda erir.
Halbuki dişler ve kemikler ölümden sonra bile en fazla dayanabilen
organlarımızdır ... Bir şişe kola içerek midenize ve dişlerinize ve
bağırsaklarınıza ne yaptığınızı bir düşünün...

Bu kadar zararlı bir içecek nasıl olurda bu kadar bilinçsizce tüketilebilir
ve biri Amerikan firması olmak üzere bu şirketler bu kadar kar elde edebilir?
         İşte bu bilinçsizliği önlemek için çevrenize,sevdiklerinize ve
özellikle çocuklarınıza bunları anlatın. Belki bu kampanya fazla
bir ses getirmeyecek olabilir.  Ama ne kadar kişiye ulaşırsa o kadar
büyük etki yapacaktır. Destek olmak için yapmanız gereken tek şey;
Bu yazıyı olabildiğince fazla kişiye ulaştırmak, anlatmak..
         Bu Coca-Cola ve Pepsi ile ilgili gönderilen yazı; genç bir grubun
         ortak platformlarda aldıkları bir kararın ürünüdür.
         Bu yazı İnternet üzerinden gönderilerek yayılması amaçlanmıştır.
Zaten onlar da büyük kartellerden boyalı medyadan ya da yaz eylemcisi
kimi sivil toplum örgütlerinden destek beklemiyorlar. Yoksa bu tiplere
yaptıkları parasal desteği ya da promosyon adı altında verilen "sus“
paylarını vermezler.
Eğer tahminim doğru ise sağlığımız için ;

SUDAN VAZGEÇMEYİN !!!!!!


Netten alıntıdır.

24 Ocak 2012 Salı

Kocanın bilgilisi.....


Karıkoca birlikte tatile çıkarlar. Gittikleri yerde kamp kurarlar.
Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuya dalarlar.
Birkac saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır.Adam uyku sersemidir;
güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır:
'Ne oldu?Ne istiyorsun?' diye sorar.
Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle.' Adam gökyüzüne bakar
ve cevap verir:
-'Bunun için mi uyandırdın beni?.Baktım işte. Bir sürü yıldız
görüyorum,ışıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız.
Karısı tekrar sorar.Peki, bu sana neyi gösteriyor?
Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve cevap verir:
'Teolojik olarak Allahin kudretini ve kendi acizliğimizi
görüyorum.
Felsefi olarak, evrenin sonsuzlugunu ve onun karşısındaki
önemsizliğimizi görüyorum.
Astronomik olarak galaksilerin,yıldızların, gezegenlerin
varlığını görüyorum.
Yıldızların konumuna bakarak saatin 3 olduğunu görüyorum.
Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını
görüyorum.
Niye sordun bunu bana?
Sana neyi gosteriyor?
'Necati, çadırımızı çalmışlar!!!

23 Ocak 2012 Pazartesi

freelance-im.blogspot.com

Esra ve Seda isimli iki arkadaş, iş arayanlar ve iş verenler için harika bir imkan sağlamışlar. Esranın kendi kaleminden olan bu yazıyıyı paylaşayım hemen sizinle.

Şimdi Esra’nın kaleminden:  

         Okuldan mezun olduktan sonra, kendi işimin haricinde Freelance bir şeyler de yapmayı çok arzuluyordum fakat iş bulmada ciddi sıkıntılar yaşıyordum.

Türkiye’de iş verenler güven eksikliğinden dolayı freelancerlarla çalışmak istemiyorlar. Bu sebepten dolayı, iş bulmak da sıkıntı çekiyordum. Benim gibi freelance çalışmak isteyen bir çok kişinin de, aynı sorunu yaşadığını farkettim. Bu yüzden, arkadaşım Seda ile birlikte Freelance-im’i kurmaya karar verdik. Bunu yaparken de amacımız Freelancerlar ve iş verenleri aynı platformda bir araya getirmekti. Bundan sonraki amacımız ise, daha çok kişiye ulaşıp, bizimle aynı sıkıntıları yaşayanlara biraz olsun yardımcı olabilmek.

Eğer sizin de freelance işe veya elemana ihtiyacınız varsa freelanceim@gmail.com kendi tanıtım yazınızı gönderin ve biz de en kısa zamanda yayınlayalım.

22 Ocak 2012 Pazar

Milföy hamurlu lezzetler...

Yuvarlak kestiğimiz milföy hamurlarının üzerine bir dilim kaşar , bir dilim domates, istenirse dilimlenmiş zeytin ekleyip bir kaç dal yeşillik ile süsleyelim.


 Aynı çapta keseceğimiz milföy halkasını ilave edelim kenarına.


Ve fırında 15-20 dk. kızarana kadar pişirelim .
Piştikten sonraki görüntüye bayılacaksınız.
Tabi lezzetine de..



kaynak: http://www.deliciousdays.com

Sıfır nedir?

Aşağıdaki yazı bana maille geldi sizde okuyun istedim......


Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nun  2. sınıf öğrencileri, Türkiye Ekonomisi dersinin hocasını bekliyor. Sınıf, öğrencilerin patırtısıyla yıkılıyor...

Sert görünümlü hoca kapıda belirir. Sınıfa kızgın bir bakış atıp kürsüye geçer. Tahtaya kocaman bir (1) rakamı çizer.
 
1
 
‘ Bakın’ der. Bu kişiliktir.   Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey…’

1


  ‘ Bu, başarıdır.  Başarılı bir kişilik    (1)’i (10) yapar.’

100


‘ Bu tecrübedir.  (10) iken,(100) olursunuz.’
 Sıfırlar böyle uzayıp gider : 
 Yetenek... Disiplin...
 Eklenen her yeni (0)’ın,  kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatır hoca…
Sonra, eline silgiyi alıp, en baştaki (1)’i siler.
  
000000


Geriye bir sürü sıfır kalır.
Ve hoca yorumu patlatır :
‘ kişiliğiniz yoksa, öbürleri sıfırdır ! ‘

21 Ocak 2012 Cumartesi

HAYATA NE TARAFTAN BAKTIĞIMIZ ÖNEMLİ....

Hastahanenin bir koğuşunda üç kötürüm bulunuyordu.Bunlardan
koğuşa ilk gelen pencerenin önüne,ikincisi ortaya,üçüncüsü ise kapı
kenarına yatırılmıştı.

          Ortadaki hasta iyimser bir adam olduğu için,neşeli konuşmalarıyla
ötekileri eğlendiriyor ve kederlerini azaltmaya çalışıyordu.
Soğuk bir kış gecesi,pencerenin yanındaki hasta öldü.Onu kaldırdık-
tan sonra ortadaki hastayı pencerenin önüne,kapının yanındakini de
ortaya yatırarak,boşalan yere yeni bir hasta getirdiler.
         
          Pencerenin önüne alınan iyimser hasta,dışarıda gördüklerini
anlatmaya başladı.

         Yol kenarındaki parkı,dev çınar ağaçlarını,cıvıldaşan kuşları
işlerine koşan insanları,neşeli çocukları ve karşı dağlardaki çiçek
dolu tarlaları uzun uzun anlatarak,çaresiz durumdaki arkadaşlarını
rahatlatıyordu.Adam kısa bir süre sonra,gelip geçenlere isimler tak-
maya başladı.Öteki hastalar,artık sabah işe gidenlerin,seyyar satıcı-
ların ve akşam vakti yorgun argın eve dönenlerin öykülerini dinleye
dinleye,onları gözleri önünde canlandırıyordu.

          Kısa bir süre sonra hastahanenin ruha ağırlık veren havası dağıl-
mış ve türlü geçmek bilmeyen can sıkıcı saatleri tatlı öyküler doldur-
muştu.Bir gün ortadaki hastanın aklına bir fikir geldi.Eğer pencere-
nin önündeki hastaya bir şey olursa oraya kendisi geçecek ve onun öy-
külerini dinlemektense,dışarıdaki renkli ve canlı yaşamı kendi göz-
leriyle görecekti.Bu düşünce günlerce kafasına yer etti.Yattığı yer-
den hep bunu düşünüyor ve çareler araştırıyordu.Sonunda onu da buldu
Pencerenin önündeki hastaya bazen kalp krizleri geliyordu.Adam bu
durumda komodinin üzerindeki ilacına güçlükle uzanıyor ve odada hasta
bakıcı olmadığından ilacı kendisi alıyordu.

         Bir gece,pencere önündeki hastaya yine bir kriz geldiğinde,ortadaki
hasta büyük bir gayretle doğrularak onun ilacını deviriverdi.Şişe
yere düşmüş ve paramparça olmuştu.Ertesi sabah,pencerenin önündeki
hastayı ölü buldular.Ve onu kaldırdıktan sonra,ortada yatan hastayı
cam kenarına geçirdiler.Adam göreceği manzaranın heyecanıyla dışarıya
baktığında beyninden vurulmuşa döndü.!
         Pencerenin bir kaç metre ötesinde,simsiyah bir duvardan başka
hiç bir şey yoktu…

20 Ocak 2012 Cuma

İndirimlr.com

Sizler harika bir MÜJDEEEE! Grup Satın Alma Sitelerinin  ve Özel Alışveriş Kulüplerinin Günlük Kampanyaları artık HEPSİ tek bir yerde.

Şehrinizdeki en güzel fırsatları ve indirimleri kaçırmayın. Tüm sosyal aktivitelerden en az %50 indirimlerle yararlanın.  Ve işte o güzel sitenin adı:
www.indirimlr.com
Özel Alışveriş Sitelerinin ve Fırsat Sitelerinin tüm kampanyalarını tek bir yerde bulacaksınız.
Artık fırsat sitelerini tek tek dolaşmanıza gerek yok, en iyi fırsatlar ve kampanyalar bir noktada:
www.indirimlr.com'da
Tatil fırsatları, restaurant, eğlence, aktivite, egitim fırsatları, sağlık ve güzellik fırsatları, sevdiğiniz markaların indirimli ürün satışları ve daha neler neler...
Hepsinden %90'a varan indirimlerle faydalanın.

ASLA VAZGEÇME...

            Ewan 22 yaşına o sene basmıştı, kendinden emin çok zeki ve çok çekici bir genç adam olmanın asaletini taşıyordu. 10 gün sonra Kore'deki bir savaşa katılmak üzere İngiltere'den ayrılacaktı, hiçbir şeyden korkmuyordu ama duygusallığı nedeniyle, ülkesinden ayrılma fikri zor geliyordu ona.

           Ağır adımlarla büyük kütüphaneden içeriye girdi, bir kitap alıp oturdu ve okumaya koyuldu. Gerçekten de çok güzel temalara değinmiş etkileyici bir kitaptı elindeki, ama daha da güzel olanı kitabı daha önce başkasının da okumuş ve bazı yerlere notlar almış olmasıydı. Okuyanın notlar aldığı bölümler Ewan'i da derinden etkiliyor, notları okudukça sarsılıyordu. Kim olabilirdi bu? Hemen kütüphane memuresine gitti ve daha önce kitabı okuyan kişinin kim olduğunu öğrendi. Holly adında bir kadındı, adresini aldı ve eve varır varmaz bir mektup yazdı:

Büyük Kütüphanede bir kitap okudum. Eklediğiniz notlar karşısında hayranlık duyduğumu belirtmeliyim. 10 gün sonra Kore'ye gidiyorum, sizi tanımak ve sizinle mektuplaşmak istiyorum. Cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum.'

 Holly'den olumlu cevap geldi ve mektuplar ardı arkasına yazılmaya başlandı. Her yeni mektupta birbirlerinden biraz daha etkileniyor, yüreklerini birbirlerine biraz daha açıyorlardı. 2 sene bu şekilde geçip gitti. Ewan ve Holly birbirlerine belki binlerce mektup yazmış, her mektuptan ayrı tatlar almışlardı. Ewan'ın ülkeye geri dönme zamanı gelmişti, son mektubunda Holly'i görmek istediğini yazdı. 'Ancak seni tanıyabilmem için bana bir resmini gönder lütfen' diyeekledi. Holly buluşmayı kabul etti fakat resmi göndermedi.
 'Resmin ne önemi var ki? Bizi ilgilendiren kalplerimiz değil mi?Yakama kırmızı bir çiçek takacağım.' dedi.

 Günler birbirini kovaladı ve Ewan ülkeye döndü. Trenden indiği ilk anda gözleri Holly'i aradı. Bir müddet bakındı, sonra kalabalığın arasından şimdiye dek gördüğü en güzel kadın belirdi. Uzun boylu, çok güzel, uzun sarı saçlı, masmavi iri gözleri ve mavi elbisesiyle muhteşem bir kadındı... Kadına doğru bir adım attı, ama yakasında hiç bir şey yoktu. Kadın gözlerine baktı ve 'Merhaba denizci, benimle gelmek ister misin?' diye sordu.
           Tam o sırada güzel kadının omzunun üzerinden, yakasında kırmızı çiçek olan kadını gördü. Kısa boylu, şişman sayılacak kiloda, gri kısa saçlı, tozlu uzun pardösüsü ve kalın bilekleriyle öylece duruyordu. Ewan şaşkındı, az önce hayatında gördüğü en güzel kadından bir teklif almıştı ancak karşısında da yüreğine aşık olduğu kadın duruyordu. Kendini toparladı ve yanından geçen dünyalar güzeli kadına aldırmadan  ilerledi. Elinde Holly'le birbirlerini tanımalarını sağlayan kitap vardı. Elini uzattı, 'Merhaba Holly' dedi gözlerinin içi gülerek.
'Pardon' dedi kadın. 'Ben Holly değilim. Az önce buradan geçen sarı saçlı mavi elbiseli bayan yakama bu çiçeği taktı ve bunun hayatının sınavı olduğunu söyledi. Sizi garın çıkışındaki cafe'de bekliyormuş...'


 HAYATA DEGER BİR YAŞAMDAN, SEVMEYE DEGER BİR AŞK’TAN ve
 DOSTLUGA DEGER BİR ARKADAŞLIKTAN ASLA VAZGEÇME!..

19 Ocak 2012 Perşembe

Pratik bilgiler...


     Ütünün  sararttığı çamaşırın sararan kısmını nemlendirin. Üstüne mısır nişastası serpin. Sonra, bir bez aracılığıyla, nemli kısmı ütü ile kurutun. Leke yok olur.

     Deri kaplı mobilyalar portakal ve ya limon kabuğuyla ovulursa yeni görünüşlü olur.

     Yıkanabilir kumaşlarda kahve lekesini çıkarmanın en kolay yolu saf gliserin ile ovmaktır. Yarım saat bekledikten sonra her zamanki gibi yıkayın.

     Kaplardaki kireci temizlemek için kabın içine yumurta kabuklarını bırakıp kaynatın.Veya bir miktar sirke döküp kaynatın. Kireç'in yok olduğunu göreceksiniz.

     Kadife kaplı koltukların kadifeleri sirkeli suyla silinirse parlar.

     Lavabonuzdan gelen kötü kokuyu gidermek için  içine bir avuç kaya tuzu atın. Koku yok olacaktır.

     Kurumamış kan lekesinin üzerine biraz nişasta serpmek ve nişasta kuruduktan sonra fırçalamanız yeterlidir. Kurumuş lekeler için de bir litre suya katacağınız iki yemek kaşığı amonyak işinizi görecektir. Leke bu karışım ile fazla bastırılmadan silinirse yok olacaktır.

     İçinde yağ beklemiş şişeleri temizlemek için şişenin içerisine sirke ile parça halinde kaya tuzu atmalı ve iyice sallamalı. Bol su ile çalkaladıktan sonra şişeler ilk hali gibi olur.

     Meyve suları örtünün üstüne dökülür dökülmez tuz serpin .Yıkadığınız zaman tertemiz olacaktır.

     Limon kolonyası kullanarak oluşan çay lekesini çıkarabilirsiniz.

     Halınız yağ lekesi olmuşsa karbonatla bunu temizleyebilirsiniz.Yağın üstüne bol karbonat döküp, biraz ovmak yeter, kuruduktan sonra iyice fırçalayın. Lekenin yok olduğunu göreceksiniz.

     Muşamba ve marleylerdeki ayakkabı izleri ile diğer lekeleri çıkarmak için tiner kullanılır. Tiner bulunmadığı zamanlarda ise sirke aynı işi yapacak güçtedir.

     İçinde yumurta kaynattığınız su mineral bakımından oldukça zengin olduğu için soğuduktan sonra bitkilerinizi sulayabilirsiniz.
     
     Tıkanan lavabolarınızı kaynar sodalı su ile açabilirsiniz. Tıkalı yere döküp bir müddet bekleyin.
     
     Donmuş camlarınızı tuza batırılmış nemli bezle silerseniz buzu rahat çözersiniz.

     Kumaşlardaki tükenmez kalem lekelerini ispirtoyla silerek veya kumaşın o kısmını ispirtoya yatırarak çıkarabilirsiniz.

     Bir bezi gliserine batırarak camları bu bezle silerseniz, gliserin camların terlemesine ve suyun süzülerek yerleri kirletmesine engel olur.

     Eğer yıkanmayacak kumaşınız ruj lekesi olduysa alkolle silerek kolayca çıkarabilirsiniz. 

     Paslanmış demir malzemenizin üzerine bir miktar çinko parçası ekledikten sonra
az miktarda sülfürik asit koyulmuş su içerisinde bekletirseniz pastan tamamen
kurtulabilirsiniz. 

     Yağlı boya lekelerinden kurtulmak için lekeyi eter veya asetonlu bezle silmeniz yeterli olacaktır. 
      
     Giysilerinizde oluşan ter lekelerini  amonyak şişesinin ağzına tutarak temizleyebilirisiniz. Kokuyu ise yarım çay kaşığı sirke karıştırılmış suya batırılan süngerle silerek yok edebilirsiniz. 

     Şarap lekesi taze ise lekeye tuz dökülür .Eğer leke beklemiş ise oksalik asit veya amonyak çözeltisi ila leke yok edilebilir. 

     Eğer lekeleri temizledikten sonra o bölgede renk açılması var ise o bölge seyreltik asetik asit çözeltisine batırılmış sünger ile silinirse rengin eski halini alması sağlanır. 

    Gümüşlerinizi 20 ml su içerisinde 10 g tebeşir tozu ve 10 g amonyak
çözündürülerek hazırladığınız karışım ile ovabilirsiniz.
   
     İpekli, yünlü kumaşlarınız baz çözeltilerinden, pamuklu, keten ve kenevir elyaf ise asit çözeltilerinde zarar görmektedir. 

      Organik leke çıkarıcılar (aseton, alkol, benzin, karbon tetraklorür, kloroform, eter) kullanıldıktan sonra bölge kuru bezle iyice kurutulmalıdır.

      Elbisenizdeki fondöten lekesini, etere batırılmış bir bezle sildikten sonra sabunlu suyla yıkayın. Leke yok olacaktır.

     Salça ve ketçap lekesini yok etmek için sıcak su ile gliserini eşit miktarlarda karıştırın. Kumaşı bir saat boyunca bu karışımda beklettikten sonra her zaman kullandığınız deterjan ile yıkayın.
     
        Terleme lekesi beyaz kumaşta ise oksalik asitle silin, durulayın, sonra oksijenli su ile  
    silin. Nazik kumaşta ise hafif amonyaklı veya limonlu su ile silin.Yünlü kumaşta kumaşı  
    birkaç saat sirkeli soğuk suda beklettikten sonra lekeyi  temizleyebilirsiniz.


 

Nasıl alacaksınız?

Gezintiniz sonunda tam size göre birşey bulduysanız ve bu ürünü nasıl alacağım diyorsanız herşey çok basit:))
hemen satamant@hotmail.com yada satamant@gmail.com adresine seçtiğiniz ürünü belirten bir mail atıyorsunuz. Ardındanvereceğim hesap numarasına ödeme yapıyorsunuz, para hesabıma geçtiğinde kargonuzu gönderiyorum.
Ya da gittigidiyor'da sizin için özel satış açıyorum. Gitti gidiyor satışlar üzerinden komisyon aldığı için ödemeniz gereken miktar değişiyor. Siz ödemeyi yapar yapmaz ürünü size doğru uçuruyorum:). Kargoyu teslim aldığınızda onay veriyorsunuz, ben de paramı alıyorum :)

ÖNEMLİ NOT: Kargonuzu hergün aras kargo ile yollayabilirim. PTT kargoyla göndermemi istiyorsanız kargo ücretini de ödemeye dahil etmek zorundayız çünkü alıcı ödemeli kargo almıyorlar. Haftada 1 kez PTT ye gitme olanağım var.Bunu da hatırlatmış olayım.
Evet şekerler, bekliyorum mailleri. herkese uygun bir ürün vardır mutlaka....